Dosya

Nasyonel Bir Millet Yaratmak mı? Nazi Propagandasına Alet olmak mı?

Grimm Kardeşler günümüz Almanya’sında 19. yüzyıl başlarında yaşamış iki kardeştir. Jacob ve Wilhelm Grimm köklü ve elit Kalvinist bir aileden gelirler, gençlik yıllarında babaları gibi hukuk okumayı seçerler.

Grimm Masalları Üzerine Düşünceler

Grimm Kardeşler günümüz Almanya’sında 19. yüzyıl başlarında yaşamış iki kardeştir. Jacob ve Wilhelm Grimm köklü ve elit Kalvinist bir aileden gelirler, gençlik yıllarında babaları gibi hukuk okumayı seçerler. Daha sonra Fransa’ya yapacakları yolculuklar ve dahil oldukları cemiyetler onları öncelikle edebiyata sonrasında Orta Çağ’a ve en nihayetinde masal dünyasına yönlendirir. Grimm Kardeşler masal dünyasını keşfettikten sonra kariyerlerini bırakıp kendilerini bu masalları derlemeye adarlar. Sadece Almanya kültür çerçevesinde kalmayıp İskandinavya’dan İspanya’ya kadar olan bir bölgenin masallarıyla da ilgilenirler.[1] Grimm Kardeşlerin bu masalların aktarılmasına yaptıkları en büyük katkının masalları okunabilir ve bir çok kişi tarafından anlaşılabilir hâle getirmeleri ve evrensel bir masal dili yaratmaları olduğu söylenir.[2] Grimm Kardeşlerin masal dünyasından dışarı taşmasına sebep olacak bir tartışma ise, 20. yüzyılın başında bütün dünyaya diğer unsurları sis içinde bırakacak şekilde çökecek olan milliyetçiliktir.[3] Grimm Kardeşlerin masal derlemelerinin niyeti bir Alman ulusu inşa etmek miydi bilinmez ama bu çalışmaların onları sıkça Nazi Almanyası ile aynı satırlarda buluşturduğu muhakkak.

Folklor’un ve derleyiciliğin geçmişi eğer tekil çalışmaları hesaba katarsak Eski Yunan’a kadar dayanıyor. 17. yüzyıla geldiğimizde ise ilk sistemli masal derlemesi ile karşılaşırız, Perrault çevresinden duyduğu hikâyeleri derleyip yayınlar.[4] Bu başlangıç sonrasında söz konusu janraya ilginin ve hamilerinin çoğaldığını gözlemlemekteyiz.[5] Derlemeye karşı artan ilgi, araştırmacılar tarafından modern çağın ve endüstrileşmenin sıkıştırdığı insanların, bir çıkış yolu araması ile ilişkilendirilir. Şehirde yaşayan insanların bunalmışlığına ve -gerçek anlamı da dahil- kokuşmuş kente karşı olan Herder bu lanetli durumdan kendini kurtarabileceği, bozulmadan kalan bir yer arayışı içine girmiştir. Herder’in ulaştığı çıkış köylerdir, yani, doğaya ve şehrin unutturduklarına sahip olan yerler. Buradan hareketle yeni bir düşünce ve eylem biçimi evrilir, endüstrileşmenin işgal edemediği şeyleri bulup muhafaza etmek ve bu vesile ile kurtuluşa ermek.[6]                   

19. yüzyıl ise bu toplama hareketlerinin yeni bir amaca hizmet etmeye başladığı dönem olur. Geçmişi ortak bir kültüre bağlı toplulukların ve onların anlatılarının izlerini bulabilmek -ya da günümüz tanımıyla ortak bir kültür inşa edebilmek- folklor çalışmalarını milli devlet politikaları içinde önemli bir özne hâline gelir. Bu durum ise folklorun ve derleyiciliğin daha geniş platformlarda ele alınıp kurumsallaşmasına sebebiyet verir. Derlenen sözlü eserler iki türlü şekilde bu millileşme sürecine hizmet ederler; hem bir topluluğun ortak olarak paylaştığı bir kültürel nesne olarak milli bir kimliğe işaret ederler hem de bu milli kimliği devam ettirecek olan yeni neslin zihnini baştan kurabilirler. [7]

Grimm Kardeşlere kadar olan Alman derleyiciliği bir edebiyat akımı olan Alman romantizmi içinde değerlendirilebilir. Artık elde olmayana duyulan özlem ve bu özlemin dindirilebilmesi adına yapılan bu derleme çalışmaları hikâyeler ve şiirlerin aktarılması düzleminde kalmıştır çünkü.[8] Bazı araştırmacılar Grimm Kardeşlerin de derleme hareketi içine girmesindeki sebebi Fransa’da kalmak zorunda oldukları bir dönemle açıklarlar, Fransa’dayken kendi dünyalarına olan özlem onların anavatana dair duygularını derinleştirmiştir ve kuşkusuz zihinlerinde Fransızlar sevimsiz bir öteki hâline gelmiştir.[9] Hatta Jacob Grimm sorasında anavatan sevgisini Tanrı sevgisi ile ilişkilendirecek ve anavatanda çekilen sıkıntıların bile bu sevgiyi güçlendiren birer etken olduğunu söyleyecektir.[10]

Grimm Kardeşler sadece mezkur özlemin motivasyonu ile hareket etmezler. Alman dili ile ilgili araştırmaları sırasında köylüler ve alt sınıflar arasından yaptıkları bu derlemeler ile Alman şiirinin köklerini bulacaklarını düşünürler. Kendilerinin bu araştırmaya başlama sebebi açıkça bir köken arayışıdır.[11] Daha sonrasında ise Grimm Kardeşler bu derleme hareketini bir akademik disiplin hâline getirecek adımları atarak, bu çalışmaların bir edebiyat akımından çıkıp politik bir çerçeve kazanmasına sebep olurlar.[12]

 Grimm Kardeşler tarafından derlenen masallar toplumdaki kişilerin çoğunun kendisi ile özleştirebileceği öğeler barındırır. Romantik bir kırsal yaşam, denizin olmayışı, dağlık alan tasvirleri, küçük yerleşim birimleri; bu tasvirler sadece köylü sınıf için değil, burglarda yaşayan insanlar için bile ortak bir geçmişi hatırlatan unsurlardır.[13] Bu manzara üzerine kurulmuş anlatıdaki değer yargıları ise bir Alman toplumunun nasıl işlemesi gerektiğinin ip uçlarını verir. Nitekim Hansel ve Gretel anne ve babasıyla mutlu mesut yaşarken anneleri ölür, babası ise yeni biri ile evlenir. Bu üvey anne çocuklardan kurtulmak istemektedir. Üvey annenin kışkırtması sonucu baba çocukları ormana bırakır. Çocuklar ormanda bir cadının eline düşerler. Bu cadı onları yemek niyetindedir fakat çocuklar zekaları sayesinde cadıyı kendilerinin atılacakları fırına atarak oradan kaçarlar. Uzun yolu geri dönerek evlerine ulaşırlar, üvey anne o sırada ölmüştür, sonrasında babalarıyla mutlu bir hayat yaşarlar. Anavatandan ayrı düşme ve oraya kavuşma özlemi, yabancının ötekileştirilmesi, otoritenin kararına karşı gelmeme bu hikâyeden çıkarılması gereken belli başlı derslerdir.[14]

Grimm masalları ile yetişen bir neslin kurduğu Nazi döneminde ise eğitimin her seviyesinde bilinçli yürütülen bir politika sonucu olarak Alman folkloru etkisi görünür. Naziler için Grimm masalları ise her evde bulunması gereken kutsal kitaplar seviyesindedir,[15] Grimm masalları içinde geçen evrensel insani değerlerin yanında otorite figürlerine mutlak boyun eğme, düzene karşı saygı duyma, disiplin, ihtiyaç hâlinde şiddete başvurmayı kutsama ve tehlikeli yabancının kurtulunması gereken öteki hâline gelmesi, Nazi propagandası için uygun bir zihinsel zemin hazırlar.[16] Hitler Naziler için masallardaki ütopik kralların vücuda gelmiş hâlidir ve Hitler gerektiğinde bütün bekar erkekleri bir baloya davet eder. Ülkedeki bütün bekar erkekler bu daveti düşünmeden kabul eder ve kendisi ülkeyi Hansel ve Gretel’i kaçıran cadılardan korur.[17]

Sonuç olarak, Grimm Kardeşlerin ilk niyeti ortak bir kültüre işaret etmek olsa da masalları Naziler için birer propaganda aracı hâline gelir. Tersten bakıldığında politik niyeti açık hâle geliyor olmasına rağmen yine de Hansel ve Gretel’i okurken hiç birimiz cadının bir fırında yakılarak ölmesini umursamadık. İşte masalların zihin dünyasına girişi bu kadar sessiz olabilmekte, bu da onları çocukların zihnini şekillendirmekte kullanılabilecek büyük araçlara çevirebilmektedir. Elbette bu yazı Grimm masalları ile büyüyen bütün çocukların otorite aşığı birer Nazi olacağını savunmuyor. Şunu belirtmek gerekir ki bu masallar derlendiklerinden bu yana çeşitli değişimler geçirdiler. İlk Grimm masalları yukarıda bahsettiğim öğeleri güçlü bir şekilde barındırırken, İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’nın dünyaya açılması sonucunda bu masallar da daha evrensel vurgularla dünya pazarına girdiler. Grimm masalları günümüzde ise sinema sayesinde yepyeni kurgular ve alt metinlerle karşımıza çıkıyor; haksızlık karşısında isyan eden halklar, kurtarılmayı beklemeyen kılıç kuşanmış prensesler, otorite figürünün demokratik hâle getirilmiş olması gibi öğelerle politik olarak doğru bir yerde durmaya çalışıyor.

 

Kaynakça

 Boratav, Pertev Naili, and Arnold Van Gennep. Halk Edebiyati Dersleri. Istanbul: Turkiye Ekonomik Ve Toplumsal

Tarih Vakfi, 2000.

Harshbarger, Scott. "Grimm and Grimmer: “Hansel and Greteland Fairy Tale Nationalism." Style 47, no. 4

(2013): 490-508.

Öztürkmen, Arzu. "Folktale." Lecture, Edebiyat Ve Folklor, İstanbul Şehir Üniversitesi, İstanbul, Autumn 2013.

______________ “Nationalism and Folklore”,Edebiyat Ve Folklor, İstanbul Şehir Üniversitesi, İstanbul, Autumn

2013.

Snyder, Louis L. Nationalistic Aspects of the Grimm Brothers' Fairy Tales”, The Journal of Social Psychology,

(1951)33:2, 209-223


[1]"Explore Encyclopedia Britannica." “Grimm Brothers” Encyclopædia Britannica. Accessed November 15, 2018. https://www.britannica.com/

[2]Arzu Öztürkmen. "Folktale." Lecture, Edebiyat ve Folklor, İstanbul Şehir Üniversitesi, İstanbul, Autumn 2013.

[3] ibid., Arzu Öztürkmen, Folktale.

[4] ibid., Arzu Öztürkmen, Folktale.

[5] ibid., “Grimm Brothers” Encyclopædia Britannica

[6] ibid., Arzu Öztürkmen, Folktale.

[7]Boratav, Pertev Naili, and Arnold Van Gennep. Halk Edebiyati Dersleri. Istanbul: Turkiye Ekonomik Ve Toplumsal Tarih Vakfi, 2000. Pp 7-23 & Arzu Öztürkmen. “Nationalism and Folklore.” Lecture, Edebiyat Ve Folklor, İstanbul Şehir Üniversitesi, İstanbul, Autumn 2013.

[8]Snyder, Louis L. “Nationalistic Aspects of the Grimm Brothers' Fairy Tales”, The Journal of Social Psychology, (1951) 33:2, 212

[9] ibid.,“Nationalistic Aspects of the Grimm Brothers' Fairy Tales” 210-11

[10]Harshbarger, Scott. "Grimm and Grimmer: “Hansel and Gretel” and Fairy Tale Nationalism." Style 47, no. 4 (2013): 494

[11]ibid.,“Nationalistic Aspects of the Grimm Brothers' Fairy Tales” 210-13

[12]ibid.,“Nationalistic Aspects of the Grimm Brothers' Fairy Tales” 211

[13]ibid.,“Nationalistic Aspects of the Grimm Brothers' Fairy  Tales” 214-223 &

[14]ibid., Arzu Öztürkmen, Folktale.

[15] ibid., "Grimm and Grimmer: “Hansel and Gretel” and Fairy Tale Nationalism." 492

[16]ibid., "Grimm and Grimmer: “Hansel and Gretel” and Fairy Tale Nationalism." 492-502 & ibid.,“Nationalistic Aspects of the Grimm Brothers' Fairy Tales” 214-223

[17]ibid., "Grimm and Grimmer: “Hansel and Gretel” and Fairy Tale Nationalism." 494