Dosya

Toplumcu Gerçekçi Çocuk Romanlarında Yıllar İçinde Kaybolan Bir Temsil: Çocuk İşçi

"1940’lı yıllardan itibaren giderek artan köylerden şehirlere göç ve insanların yaşadığı geçim sıkıntısının romanlara çocuk işçi temasıyla yansıdığı söylenebilir."

Cumhuriyetin ilanıyla beraber birçok konuda olduğu gibi çocukların eğitimi konusunda da önemli adımlar atılır. Cumhuriyetçilik ve milliyetçilik ilkeleri gereği çocuklar vatanlarını seven, çalışkan, dürüst, tutumlu bireyler olarak yetiştirilmelidir. 1920-1940 yılları arasında yazılan çocuk romanları incelendiğinde didaktik bir şekilde bu motivasyonu destekleyen ve genişleten kitapların varlığı göze çarpar. Okullarda okutulan hikâye ve romanlarda ana karakterler ideal çocuklar olarak belirir. Asla yalan söylemeyen, her zaman derslerine çalışan, milli değerlerine bağlı, ülkesi için gözünü kırpmadan canını verebilecek bu figürler modernleşme projesinin çocuk özne özelinde rol modelleridir. Bu dönemin yazınsal örneklerinde para karşılığı çalıştırılan işçi çocuk figürüne rastlanmaz. Çocuklar ya okula giden, düzenli ders çalışan ve büyüklerinden aldıkları harçlıkları biriktiren tutumlu bireylerdir ya da düşman karşısında cesaretle savaşan kahramanlardır.[1] Nimet ve Rakım Çalapala’nın 87 Oğuz, Cahit Uçuk’un Türk İkizleri, Huriye Öniz’in Köprü Altı Çocukları adlı eserleri, bahsedilen dönemde kaleme alınmış, didaktik bir söylemle kaleme alınmış çocuk romanlarıdır.

“Çocuk”, “çocukluk”, “çocuk işçi”, “çocuk ve para” kavramlarına bakış ise Türk edebiyatında 1900’lerden 2000’lere oldukça büyük değişim göstermiştir. Bu yazımda toplumun çocuk işçilere bakış açısı, çocuğun para karşılığı çalıştırılması, çocuk ve oyun gibi temaları tarihsel akış içinde farklı romanlardan örnekler sunarak göstermeye çalışacağım.

1940’lı Yıllardan 2000’lere Çocuk Romanlarında Çalışmak ve Çalıştırılmak

Çocuk edebiyatı temsillerinde “çocuk işçi” figürü toplumcu gerçekçi yazarların çocuklar için de kaleme aldığı metinler aracılığıyla belirir. 1940’lı yıllarda ana akım anlatılarda daha çok görmeye başladığımız toplumcu gerçekçi metinlerin merkezinde insan ve üretim vardır. Köyden kente göç eden, gecekondularda yaşayan, geçim sıkıntısı çeken insanların sorunlarını konu edinen çocuklara yönelik romanlar ise 1960’tan sonra yazılmaya başlanır. Söz konusu toplumcu gerçekçi çocuk romanlarındaki ana karakter yoksul köylü ve işçi çocuklardır. Genellikle yetim ya da öksüz olan bu çocuklar çalışmak zorunda olduklarından eğitimlerini yarım bırakmışlardır. Sokakta, sanayide ya da bir esnafın yanında çalışmak zorunda kaldıklarından çocuklar yaşam mücadelesine erken yaşta atılmışlardır. Romanlarda sokaklarda su ve simit satan, çıraklık yapan, yük taşıyan, fabrikada çalışan çocukların temel kaygısının eve para götürebilmek ve okul ihtiyaçlarını karşılayabilmek olduğu vurgulanır. Yaşar Kemal, Beyaz Pantolon kitabında giymek istediği beyaz bir pantolon ve ayakkabıyı alabilmek için çalışmak zorunda kalan Mustafa’yı anlatır. Bir pantolon alabilmek için yaptığı hesabı şu cümlelerle aktarır: “Usta haftada bir yirmi beşlik verir. Aylardan temmuz. Bir ayda eder bir lira. Bir yazlık ayakkabı iki lira. Bir beyaz pantolon üç lira. Hepsi eder beş lira. Temmuz, ağustos, eylül... Hepsi ne eder? Üç lira. Demek ki yazlık ayakkabıdan, sütbeyaz pantolondan umut kesik” (Kemal 10). Sarı Sıcak öyküsündeyse Osman isimli çelimsiz bir çocuğun çalışmasını anlatırken çocuğunu uyandırıp tarlaya göndermeye kıyamayan anneyi şöyle konuşturur: “Ana hışımla, ‘uyandırmam’ dedi. ‘Uyandırmam. Acımızdan öleceksek de ölelim. Bir çocuğun çalışmasından ne olur?’” (Kemal 11).


                 Beyaz Pantolon (Yaşar Kemal) Fiyatı, Yorumları, Satın Al - kitapyurdu.com      Sarı Sıcak - Yaşar Kemal Kitabı ve Fiyatı - Hepsiburada

 

Kemal Bilbaşar’ın Yonca Kız adlı çocuk romanında, ailesiyle birlikte Denizli’den İzmir’e göç eden bir kız çocuğunun başından geçenleri işler. Denizli’nin Kale kasabasında halı tezgâhlarında çalışan çocukların anlatıldığı eserde geçen “Buranın çocukları başka yerin çocukları gibi oyunlar oynamasını bilmezler ama masura sarmasını, mekik atmasını, tarak kullanmasını çok iyi becerirler” (Bilbaşar 9) cümleleri oyun çağındaki çocukların çalıştırıldığını ifade eder. Ayhan Bozfırat’ın Osman isimli romanındaysa sokaklarda hamallık yapan çocuklar anlatılır. “Pazar kurulmuştu. Daha kalabalık değildi. Kendileri gibi sırtları küfeli, okul çağında bir sürü çocuk, oradan oraya gidip geliyor, taşımak için yük arıyordu” cümleleri çocuk işçilerin para kazanma çabasını gösterir (Bozfırat 67).           

Yonca Kız - Kemal Bilbaşar Kitabı ve Fiyatı - Hepsiburada                    OSMAN - MİLLİYET YAYINLARI - AYHAN BOZFIRAT | Nadir Kitap

          

Mehmet Güler’in kaleme aldığı Okul Bir Türküdür’de kese kâğıdı yapan işçi çocuklar anlatılır. Ana karakter okuma arzusunu şu cümlelerle dile getirir: “Ben kesekâğıdı yapılan yerde çalışıyorum. Hem okuyor, hem çalışıyorum. ‘Okumak mı güzel çalışmak mı?’ deseler ben okumak derim. Para da kazanmak isterim. Ama daha çok okumak isterim.” (Güler 57).

Afet Ilgaz da Annem! Annem! adlı çocuk romanında Hacer adlı bir kızın yaşam mücadelesine yer verir.  Hacer’in annesi bir atölyede çalışmaktadır. Bu atölyedeki çocuk işçilerin durumları şu cümlelerle gözler önüne serilir: “Ortalarda koşuşup duran küçük işçi çocuklar, işçi kızlar vardı. Sarı, soluk yüzlü, sıska sıskaydılar hepsi de. Zamanından önce hayata atılmanın, güçlüklerle yüz yüze gelmenin verdiği canlılık, serbestlik, pişkinlik vardı hepsinin davranışlarında” (Ilgaz 111).

Okul Bir Türküdür - Mehmet Güler - 1000Kitap                      Annem Annem (Afet Ilgaz) - Fiyat & Satın Al | idefix

                                     

Toplumcu gerçekçi yazarların en ünlülerinden biri olan Rıfat Ilgaz da birçok romanda çocuk işçi temasına yer verir. Kumdan Betona adlı eserinde çocuk kahraman şu sözlerle çalışacağını belirtir: “En önemlisi çalışacak, kimseye el açmadan yaşayacaktım. Benden başka daha yedi çocuğu yetiştirmek zorunda olan babama bile bakmayı düşünüyordum. Kazanacak, babama destek olacaktım” (Ilgaz 48). Cankurtaran Yılmaz adlı eserindeyse yaz tatilinde bir lokantada çalışan Yılmaz’ın hâli “Böyle güzel havada içeri girmek Yılmaz için ölümdü. Girecekti ister istemez... Babası, Necati Usta’ya teslim etmişti onu. ‘Sakın denize gitmesin!..’ demişti, ‘Bu tatil senin yanında çalışacak, göz açtırmayacaksın ona ha!...’” (Ilgaz 5) sözleriyle ifade edilir.

Yine Rıfat Ilgaz’ın Bacaksız Sigara Kaçakçısı adlı çocuk romanında Bahri’nin : “‘Annem pazarda küfecilik et de bir traş ol, dediydi bana.’ ‘Küfecilik mi? Nasıl iş bu?’ […] ‘Bayanların pırasalarını, ıspanaklarını taşırım. İflahımı keser bu hanımlar. Beş kat merdiven çıkarım küfeyle, on lira. Hiç acımazlar adama.” (Ilgaz, 79) cümleleri çocuk yaşta çalıştırıldığının delilidir.

Kumdan Betona - Rıfat Ilgaz Kitabı ve Fiyatı - Hepsiburada         Cankurtaran Yılmaz (Rıfat Ilgaz) - Fiyat & Satın Al | D&R         Bacaksız Sigara Kaçakçısı Kitabı ve Fiyatı - Hepsiburada

            

Toplumcu gerçekçilik bağlamında değerlendirilen bir diğer ünlü kalem Muzaffer İzgü de romanlarında çocuk işçilerin temsiline yoğun şekilde yer verir. Ali’nin Bisikleti adlı çocuk romanında kırmızı bisiklet alabilmek için yaz tatilinde simit satan Ali’nin macerası anlatılır. Dar gelirli baba Ali’nin istediği bisikleti alamadığından, Ali yaz tatilini çalışarak geçirir. Ali’nin tatil boyunca simit satarak para biriktirmek zorunda olması “— Ali okullar tatil olunca boş durmuyor, çalışıyormuş. Geçen yıl da çalışmış, para biriktirmiş,” (İzgü 3) sözleriyle dile getirilir.

İzgü’nün Makasçının Oğlu adlı çocuk romanındaysa yedi yaşındaki Yusuf’un yaşamı konu edilir. Issız bir istasyonda tren yolcularına su ve gazete satmaya çalışan çocuklar “İstasyonda ayrıca çocuklar vardı. Bu çocuklar yolcuların su şişelerini dolduruyorlardı. […] Sonra su doldurtanlar, bu çocuklara para veriyorlardı. Çocuklardan bazıları da: — Gazete gazete, diye bağırıyorlardı” sözleriyle anlatılır (İzgü 52-53).  

Kara Pamuk romanında da Rayifo yakıcı güneş altında pamuk toplayan bir çocuktur. Babası öldükten sonra sarf ettiği şu sözler Rayifo’nun  gücünün çok üstünde bir işte çalıştığının göstergesidir: “Bir ağrımış ki kollarım, bir ağrımış ki parmaklarım. Amma hiç şikâyet yok, ben bu evin eriyim. Anam sorsa da şikâyet yok. — Belin ağrıdı mı gurban Rayifo? — Yok ana.. Oysaki bubam sağ olacaktı, anam böyle dediğinde: — Koptu, derdim.” (İzgü 29).

    ALİ'NİN BİSİKLETİ - MUZAFFER İZGÜ | Nadir Kitap               Makasçının Oğlu - Kitap Keyfim            Kara Pamuk Muzaffer İzgü                               

                 

Muzaffer İzgü’nün otobiyografik özellikler sergileyen eseri Ekmek Parası’nda da yoksul bir aile anlatılır. Kemal evin geçimine katkıda bulunmak için sokaklarda akide şekeri, mısır, limonata satarken ağabeyi Ali de bir terzinin yanında çalışmaktadır. Bu durum “Ali, terzinin yanında çalışıyordu. Haftalığını hiç harcamadan alıp anama getiriyordu. Ben de bir limonatacının yanında çalışıyordum” cümleleriyle dile getirilir (İzgü, 90).

Yine İzgü’nün Pazar Kuşları adlı çocuk romanında Ali, Hasan ve Mustafa adlı üç yoksul arkadaşın macerası anlatılır. Babaları harçlık vermediği için okul ihtiyaçlarını kendileri karşılayan bu çocuklar yaz tatillerinde bir işte çalışma zorunluluklarını “Mustafa, berberin yanında çalışır. Her yaz okullar tatil olunca, Mustafa berberin yanına gider, aynı bizim gibi. Hasan kahvecinin yanına, ben onarıcının yanına” (İzgü 4) sözleriyle dile getirir.

Ekmek Parası Bilgi Yayınevi | 9789754943389               Pazar Kuşları Muzaffer İzgü              Uçtu Uçtu Ali Uçtu Muzaffer İzgü

           

Yazarın Uçtu Uçtu Ali Uçtu adlı eserinde de tatil süresince Ali’nin çalışması şu sözlerle anlatılır: “Okul tatil oldu. Ninem hemen devrisi günü beni berber İhsan âbiye götürdü: — Yavrum İhsan, dedi, öğret şuna sanatı” (İzgü 64).

 

1980’li yıllardan itibaren fantastik çocuk romanları çocuk yazınında daha çok öne çıkmaya başlarken macera romanlarının da sayısı hızla artmıştır. Bunların yanı sıra aile ilişkileri ve kız erkek ilişkileri de romanların konusu olmuştur. Gülten Dayıoğlu, İpek Ongun bu dönemde birçok eser kaleme almıştır. Romanlarda çocuk işçilerin temsiline bazı örneklerde rastlanmakla birlikte sayısı epey azalmıştır. Fakat 2000’lere gelindiğinde tüm dünya ile beraber Türkiye’de de çocuk ve çocukluk algısı da değişmiştir. Çocukluk dönemi yaşamın en kıymetli zamanları olarak kabul edilir. Bir çocuğun para karşılığında çalıştırılmasıysa kabul edilemez.

2018 yılı ülkemizde Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Yılı ilan edilir. 2021 ise Birleşmiş Milletler tarafından “Çocuk İşçiliğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası Yılı” olarak kabul edilir. Bu dönemde yazılan kitaplarda çocuk işçi karakterlere neredeyse hiç rastlamayız. Apartmanlarının bahçesinde oyun oynayan, okula düzenli giden çocuklar bu dönem kitaplarının ana karakterleridir. Kaleme aldığı eğlenceli kitaplarla tanınan günümüz yazarlarından Şermin Yaşar, Dedemin Bakkalı kitabında okuruna kendi yaşam öyküsünden bir kesit sunar. Dedesinin köydeki bakkalında çıraklık yaptığı günleri anlatan Yaşar bu kitabında okuruna çalışma zorunluluğu, ev geçindirme gibi bir durum olmadığında çocukça çalışmanın eğlenceli dünyasını gösterir.

Melis Sena Yılmaz’ın Mart ayında yayımlanan Mayısın Üçüncü Haftası kitabında Cenk isimli bir çocuğun Bozcaada macerası konu edilir. Büyük halası tarafından otelin temizliğinde çalıştırılan Cenk tozları alır, yerleri siler, çöpleri atar. Çocuk işçi tanımı Cenk’e uymaz. O daha çok aile işinde çalışıyor gibidir.

Saliha Nilüfer’in kaleme aldığı Fakirdağ isimli kitaptaysa ailesiyle birlikte yeni bir şehre taşınan Derin’in eski evini özlemesi, yeni arkadaşlarına alışması gibi konular işlenir. Merak, macera, gizem ve keşfin ön plana çıktığı kitapta ana karakter arkadaşlarıyla oyun oynayarak yeni yaşamına ayak uydurmaya çalışır.

    Dedemin Bakkalı-Çırak (Şermin Yaşar) - Fiyat & Satın Al | D&R              Mayısın Üçüncü Haftası (Melis Sena Yılmaz) - Fiyat & Satın Al | D&R      9786256915015 Fakirdağ Saliha Nilüfer

 

Sonuç olarak, yaşanılan dönemin şartlarına göre çocuk kitaplarında işlenen konuların da farklılık gösterdiği savını dikkate alırsak, 1940’lı yıllardan itibaren giderek artan köylerden şehirlere göç ve insanların yaşadığı geçim sıkıntısının romanlara çocuk işçi temasıyla yansıdığı söylenebilir. Hızlı bir sıçrayışla 2000’lere gelindiğindeyse çocuk romanlarının çok daha farklı konularla ürün yelpazesini genişlettiği, aile-çocuk, öğretmen-öğrenci, kız-erkek ilişkilerini ele alan romanların yanında doğa, macera ve fantastik öğeler içeren kitapların da okuyucularla buluştuğu gözlenir. Günümüzde para karşılığı çalıştırılan çocukların anlatıdaki temsiline daha çok mültecilik ve mevsimlik işçi gibi temalarda rastlanmaktadır. Çocuk Haklarının ihlali olarak kritik bir pozisyonda değerlendirilmesi gereken çocuk işçilerin varlığının son yıllarda çıkan çocuk romanlarında daha az kendine yer bulması biraz da sınıfsal pratiklerin değişimi ve çocuk okurun rağbet edeceği metinler üretmek motivasyonuyla ilintilidir.

 

Kaynakça

Çalapala, Nimet ve Rakım. 87 Oğuz. İstanbul: Bilge Kültür Sanat, 2022.

Uçuk, Cahit. Türk İkizleri. İstanbul: Bilge Kültür Sanat, 2021.

Öniz, Huriye. Köprü Altı Çocukları. İstanbul: Ahmet Halit Kitap Evi, 1946.

Bilbaşar, Kemal. Yonca Kız. İstanbul: Can Yayınları, 2019.

Bozfırat, Kemal. Osman. İstanbul: Milliyet Yayınları, 1972.

Güler, Mehmet. Okul Bir Türküdür. İstanbul: Cem Yayınevi, 1994.

Öztan, Güven Gürkan. Türkiye’de Çocukluğun Politik İnşası. İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2019.

Ilgaz, Afet. Annem! Annem!. İstanbul: Salıncak Yayınları, 2007.

Ilgaz, Rıfat. Kumdan Betona. İstanbul: Çınar Yayınları, 2019.

_________. Cankurtaran Yılmaz. İstanbul: Çınar Yayınları, 2018.

_________. Bacaksız Sigara Kaçakçısı. İstanbul: Çınar Yayınları, 2008.

İzgü, Muzaffer. Ali’nin Bisikleti. İstanbul: Özyürek Yayınevi, 1978.

____________. Makasçının Oğlu. İstanbul: Özyürek Yayınevi, 1976.

____________. Kara Pamuk. İstanbul: Çınar Yayınları, 2007.

____________. Ekmek Parası. İstanbul: Bilgi Çocuk Kitapları, 2017.

____________. Pazar Kuşları. İstanbul: Bilgi Yayınevi, 2002.

____________. Uçtu Uçtu Ali Uçtu. İstanbul: Bilgi Yayınevi, 2015.

Yaşar, Şermin. Dedemin Bakkalı. İstanbul: Taze Kitap, 2018.

Yaşar Kemal. Beyaz Pantolon. İstanbul: YKY, 2022.

__________. Sarı Sıcak. İstanbul: YKY, 2022.

Yılmaz, Melis Sena. Mayısın Üçüncü Haftası. İstanbul: Günışığı Kitaplığı, 2023.

Nilüfer, Saliha. Fakirdağ. İstanbul: Günışığı Kitaplığı, 2023.

 

 

 

[1] Bu konuda daha ayrıntılı değerlendirmeler için Bknz. Öztan, Güven Gürkan. Türkiye’de Çocukluğun Politik İnşası. İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2019.