Dosya

Pratikten Teoriye Çocuğa Sanat Bilgisi Edindirme Yöntemleri

Çocuk okuyucu sanatçının kullandığı renklerin gündelik hayattaki doğal ya da yapay materyallerden neye karşılık geldiğini öğrenirken renk karışımı hakkında da fikir edinir.

Picasso’ya göre “her çocuk sanatçıdır. Asıl problem, büyüdüğümüzde nasıl sanatçı olarak kalacağımızdır” (Aktaran Nikolai, “Picasso and…”, s.y.). Picasso’nun bu önermesi yetişkinin geçmişini, çocuğun ise bugününü sanatla temellendirir. Önermenin iki keskin çıkarımı vardır: Bir yetişkinin sanatkâr bir tavır ortaya koymasının ancak bir çaba ile mümkün olabileceği ve bir çocuğun kendiliğindenliğinin sanatkâr tavrını görünür kılmaya yeteceğidir. Bu çıkarımlara yaslanarak çocuğun sanat pratiğinin kendiliğinden ve teoriden bağımsız olarak ortaya çıktığını söylemek mümkündür. Erken çocukluk dönemlerine bakıldığında çocukların en aktif kullanıldıkları araçlar kalem, kâğıt ve boya kalemleridir. Eli kalem tutan her çocuk derdini anlatabilmek için bu araçlar yardımıyla -bilinçli ya da bilinçsiz- ilk olarak üç temel grafik öğeyi kullanır: Nokta, çizgi ve alan. Bu üç grafik öğe ressamların, haritacıların, bilgi tasarımcılarının ve daha birçok disiplinin görsel anlatıda başvurduğu temel öğelerdir. Ancak çocuk teorik bağlamından habersiz, -kendiliğinden- gösteren ile gösterilen arasındaki ilişkilenmede en basit temsil araçlarını seçer ve yola nokta, çizgi ve alan ile çıkar. Temel grafik öğeleri kullanarak derdini anlatan bir çocuğun çizdiği bir ağaç, düz bir çizgiye karşılık gelebilir. Oysa bir çizgiden müteşekkil olan ağaç, bir ağaç olarak tanımlanmak için yetişkini ağaç bilgisini kullanmaya zorlar. Bu zorlama yetişkinin mevcut bilgisi dahilinde ağacı benzetme seviyesiyle tamamen karşılıksız kalabilir. Bir çizgi ile ağaç çizen çocuk bu yolculukta otantik diliyle sanatını icra eder. Eserini bitirdikten sonraki geri dönüşleri aynı yetkin tavırla seyircinin alımlamasına bırakır. Çocuğun anlatısındaki sanatkâr tavır eserini tamamlamadıktan sonraki geri çekilmesiyle daha da pekişir. Ancak asıl mesele çocuğun zaten sahip olduğu sanatkâr tavrın tam da burada ya örselenmeye ya da kendi dinamiği içinde evrilmeye başlamasıdır. Bu serüvende ağacı yetişkin bakış açısıyla “mükemmel” çizmeye zorlanan çocukların sanat eğilimlerinin tahrip edilip örselenmesi kaçınılmazdır. Bu örselenme hem yetişkin müdahalesi hem de mükemmelin imkânsızlığından kaynaklanır. Bu yüzden Picasso’nun 1950’lerdeki arayışında çocuk çizgilerini referans alarak yaptığı sanatçı önermesi bir yanıyla çocuğun zaten sanatçı olduğunun altını çizerken diğer yanıyla çocukların serüvenine eşlik eden yetişkinlere de geri çekilmelerini fısıldar.

Peki, çocukların sanat pratiklerini koruma maksatlı geri çekilme sanat teorisi aktarımı için de geçerli midir? Burada yaklaşım çocuğun yaratıcı etkinliğinin -hasara uğratılmadan-sanat bilgisiyle pekiştirilmesi yönünde olmalıdır. Literatür odaklı farklı çocuk-sanat kitabı türlerinin bir arada kullanımı bu aktarımı kolaylaştırabilir. Dolayısıyla bu yazı farklı türlerde yazılmış çocuk-sanat kitapları seçkisine odaklanarak çocukların sanatsal pratiklerinin teorik anlamda nasıl beslenebileceğine eklektik türler ve öğrenme biçimleri üzerinden cevap aramaktadır.

 

Hikâyeleştirerek, aktivite temelli ve kronolojik öğrenme

Çocuk edebiyatı kitaplığını kurgusal (fiction) ve kurgusal olmayan (non-fiction) şeklinde bir ayraç yardımıyla ayırmak elverişli bir başlangıç olabilir. Bu ayraç öğrenmek, eğlenmek, eğlenerek öğrenmek, öğrenerek eğlenmek gibi birçok ereğe hizmet ederken “tür eklektizmi” kavramını çağırır ve başka alt türlerden bahsetmeye imkân tanır (Rebecca 27). Türler üzerinden çocuğun alımlama deneyimine bakıldığında, okumak çocuğun eğitiminin bir parçasıdır, ancak bu, çocukların eğlence için okuyamayacağı anlamına gelmez (Pollinger 89). Çocuklar eğlenirken okuduklarında genellikle farkında olmadan öğrenirler. Bu yüzden eğlendiren okumalar çocuğun öğrenmesinin en zahmetsiz ve cazip yollarından biridir. Çocuk sanat kitapları da eğlendirirken öğreten okumalar için belli türleri, eğlencesi az, salt öğrenme odaklı okumalar için farklı türleri teşvik eden bir okuma pratiğine dönüşebilir. Ancak hangi türe ait olursa olsun çocuk okuyucu için cazip bir kaynak eklektik ve karma bir yapı ile mümkün gözükmektedir. Bu yüzden bu yazı aynı zamanda edebiyat türlerinin çeşitliliğini kullanarak eklektik ve birbiri üzerine inşa edilecek bir yapılanma ile çocuk okuyucuya üç tür öğrenme odağında sanat bilgisi edindirmeyi faydalı bulur: Hikâyeleştirerek öğrenme, Aktivite temelli öğrenme ve Kronolojik öğrenme.

Hikâyeleştirerek öğrenmede “hikâye” olgusu tamamen kurmaca bir metin olarak düşünülmemelidir. Çünkü kurgunun işi okuyucuya "gerçeğe uygun" ancak gerçeğe dayalı olmayan bir şey sunmaktır (90). Oysa burada kastedilen hikâyeleştirme, sanat tarihi içindeki bir akımın, çarpıcı bir olayın ya da bir sanatçının gerçeğe dayalı bir kurgu içinde yazarın çağdaş bir gözle geçmişi yeniden kurgulamasıdır. Binbir Çiçek kitaplığından çıkan ünlü ressamlar serisinin iki kitabına yakından bakmak burada bahsedilen hikâyeleştirme tekniğini aktarmada yardımcı olabilir. Van Gogh – Arkadaşım Vincent (2018) ve Monet – Arkadaşım Claude (2020) kitapları iki sanatçının hayatından izler taşıyarak çocuk okura sanat tarihi için özgün bir hikâyeleştirme örneği sunarlar. Bu hikâyeleştirmede Van Gogh ile aynı dönemde yaşayan bir kız çocuğu ve Monet ile aynı dönemde yaşayan bir erkek çocuğu sanatçıların gündelik hayatlarına pürüzsüz bir geçişle dahil olurlar. Hikâyeleştirme sanatçıların gerçek hayatlarından kesitlerle ilerler. Nereli oldukları, nerede yaşadıkları, doğayı stüdyo olarak kullandıkları alt metinler aracılığıyla çocuk okuyucuya öğretilirken üst metindeki hikâyeleştirme gündelik bir olay örgüsüne odaklanır. Hikâyede geçen mekânlar sanatçıların eserlerindeki mekânlardır ve okuyucu tabloların içinde akan bir hikâye içinde ilerler. Bu görsel anlatım farkında olmadan çocuk okuyucunun Monet’nin ya da Van Gogh’un eserlerine aşinalık kazanmasını sağlar. Kitabın görsel dilini alımlayan çocuk okuyucu Monet’nin impressionist [izlenimci] olduğunu öğrenmese de yumuşak fırça darbelerini takip edebilir, Van Gogh’un post-impressionist olduğunu bilemese de keskin fırça vuruşlarını aklında tutabilir.

Hikâyeleştirerek öğrenmenin bir diğer örneği Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Katie ve Mona Lisa (2019) kitabıdır. Küçük kız çocuğu Katie’nin anneannesi ile Güzel Sanatlar Müzesi ziyaretini konu alır. Hikâye Mona Lisa’nın (1503-1506) gülümsemesindeki gizemle başlar. Mona Lisa’nın kız çocuğunun elinden tutup müzedeki tabloların içine girmesi ve girdikleri dünyalardaki hikâyelerde rol alması çocuk okuyucuya hikâyeleştirerek öğrenme odağında sanatsal bir seçki sunar. Çocuk okuyucu Katie ve Mona Lisa’nın maceralarını takip ederken Boticelli’nin İlkbahar tablosu (1480), Carpaccio’nun Aziz Mark Aslanı (1516) ve Ambrogio de Predis’in Ud Çalan Melek’i (1495-1499) ile tanışır. Hikâyeleştirerek öğrenme metodu alt metinler aracılığıyla çocukların dolaylı olarak takip ettikleri bir çeşit saklı yönlendirme de diyebileceğimiz bir bilişe alan açarak farkında olmadan sanat teorisi hakkında bilgi verme ve sanatsal pratiklerine doğrudan katkı sunma yönünde seyredebilir.

Aktivite temelli öğrenmedeyse çocuğun eğlenmesini ve öğrenmesini bir arada hedefleyen kitaplar kullanılır. Bu kitaplar eğitici kurgu dışı kitaplar (educational non-fiction) olarak sınıflandırılabilir. Burada çocuk okuyucu öğrenilmesi istenen konunun içine çekilir ve bir oyun kurgusuyla verilen görevleri (çeşitli yazılı aktiviteler, boyama, çizme, boşluk doldurma vs.) eğlenceli bir yol aracılığıyla yerine getirmesi beklenir. Holder Children’s Book kitaplığındaki The Create Art Activity Book (2018) aktivite temelli sanat öğrenimi için iyi örneklerden biridir. Kitap Renoir’in The Umbrellas (1881-1886) tablosuna konu olacak bir boyama aktivitesiyle başlar. İlk sayfanın ön yüzünde boyanmayı bekleyen şemsiyeler ve The Umbrellas tablosundan şemsiyeli bir kesit okura sunulur. Sayfanın arka yüzünde tablonun tam hali ve tabloya dair bir bilgi paragrafı vardır. İlk sayfa ipucu sayfası olarak tasarlanmıştır ve sayfayı çevirmesi için çocuk heveslendirilir. Başka bir etkinlik sayfasının ön yüzündeyse Van Gogh’un Sunflowers (1888) adlı tablosu sekiz versiyonla sunulur. Çocuğun sekiz tablo içinden farklı olanı bulması beklenir. Bu aktiviteler aracılığıyla çocuğun hem zihinsel gelişimi desteklenir hem de tabloyu detaylıca incelemesi teşvik edilir. Sayfaların ön yüzündeki aktiviteleri tamamlayan çocuk okuyucu sayfanın arka yüzündeki bilgiyi okuyarak yaptığı aktivitenin bağlamını keşfedebilir ve sanatsal pratiğini teorik anlamda temellendirebilir. Farklı aktivitelerle farklı sanat eserlerini tanıyan çocuk bu öğrenmede de bir tür hikâyeleştirmeyle karşı karşıya bırakılır ancak bu hikâyeleştirme daha çok yaratıcı bir görsel anlatıya yaslanır. Bu yüzden aktivite temelli öğrenme hem hikâyeleştirerek hem de eğlendirerek öğrenmenin imkânlarını bir arada kullanabilir.

Kronolojik öğrenmedeyse çocuk bilgi temelli tarihsel bir sürece eşlik eder. Sanat temelli çocuk kitapları ya yazarın tercihi olarak bu kronolojiye mümkün olduğunca geniş yer verir ya da yazarın sunduğu bir seçkiyle önemli dönemler ve sanatçılar üzerinden ilerler. Dünyada çocuklar için sanat öğrenimini kronoloji temelli işleyen en popüler kitaplardan biri Dörling Kindersley kitaplığından çıkmış olan Children’s Book of Art (2009) kitabıdır. Birçok sanat danışmanının, editörün ve tasarımcının ortak çabasıyla yayınlanan kitap sanat tarihinin belirgin dönemlerine ve bu dönemleri temsil eden bilindik sanatçılara yer verir. Kitabın en önemli özelliği tasarlanma biçimidir. Tasarım sanat tarihini sıkıcı bir kronolojik öğrenmeden uzaklaştırır. Dinamik sayfa tasarımları ile sanatçıların işlerini büyüklü küçüklü kullanır. Farklı renkte sayfa düzenleri çocuk okuyucu için bilgiyi ilgi çekici hale getirir. Öğrenmeyi kolaylaştıracak ek unsurlardan hem görsellerde hem de metin içinde birbirini destekleyecek şekilde faydalanır. Örneğin, çocuk okuyucuya sanatçının renk kullanımını aktarırken sanatın temel unsurlarından olan renk konusunu da ek metin ve görsellerle anlatır. Çocuk okuyucu sanatçının kullandığı renklerin gündelik hayattaki doğal ya da yapay materyallerden neye karşılık geldiğini öğrenirken renk karışımı hakkında da fikir edinir. Pop-Art akımının anlatıldığı sayfalarda Andy Warhol’un kült olan Marilyn Monroe (1967) işi seçilir. Sanatçının kullandığı teknik ayrı bir kutucukta anlatılır ve bu tekniği denemesi için çocuk okuyucu teşvik edilir. Çocuğun katılımını bekleyen bu yönlendirmede aktivite temelli öğrenmeye de başvurulur. Ayrıca Warhol’un stüdyosunda çekilmiş bir fotoğrafı sayfaya ekleyerek sanatın bir sürecin sonucu olduğu da alt metinle çocuk okuyucuya aktarılır. Konu kavrayışını hedefleyen ve eklektizmin imkânlarını kullanan bu zengin yaklaşım hem tasarımın metne hizmet etmesini sağlar hem de sanat bilgisini aktarırken sıkıcı bir kronolojik anlatımdan uzaklaşır. Children’s Book of Art (2009) kitabı özelinde kronolojik öğrenmeye dikkatli bakıldığında tür eklektisizminden tekrar tekrar söz etmek mümkündür. Kitap aynı zamanda kronolojik ve monotonluktan uzak bir sanat tarihi sunabilmek için bir çocuk ansiklopedisine benzer nitelikte hazırlanmıştır. Çocuk ansiklopedisi gibi okunabilecek bir sanat tarihi kurgusu çocuklar için sanat bilgisi edinmenin enteresan ve cazip bir yolu olabilir.

Sonuç olarak yazının başındaki Picasso’nun çocuğun zaten sanatçı olduğu varsayımına dönüldüğünde, yetişkinin kendi bilgi ve deneyimlerinden elde ettiği sonuçlarla çocuğa yaklaşmasının çocuğun potansiyelini kısıtlayacağı ya da tamamen bastıracağı sonucuna varılması kaçınılmazdır. Bu etkiyi önleyecek yaklaşım illa tam bir geri çekilme anlamına gelmek zorunda değildir. Pratiğe müdahale etmeden de çocuk okura literatür destekli zengin bir içerik sunmak onun eğlenerek öğrenmesini ve yaratıcılığını destekleyebilir. Dolayısıyla, çocuğa sanatçı kimliğini örselemeden sanat bilgisi edindirmek eklektik türlerin ve farklı öğrenme biçimlerinin imkânı kullanılarak gerçekleştirilebilir.

 

Kaynakça

James, Mayhew. Katie ve Mona Lisa. Çev. Dilek Erbaş Şeren. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2019.

Lock, Deborah. Children’s Book of Art. Londra: DK, 2009.

Nikolai. “Picasso and the Art of Children”. 3 Ekim 2023. Web. Stedelijk Studies. Erişim: 20 Ocak 2024.

Obiols, Anna. Monet - Arkadaşım Claude. Çev. Berna Yılmazcan. Ankara: Binbir Çiçek Kitaplar, 2020.

___________. Van Gogh - Arkadaşım Vincent. Çev. Berna Yılmazcan. Ankara: Binbir Çiçek Kitaplar, 2018.

Pollinger, Lesley ve Allen Frewin Jone. Write a Children’s Book - and Get It Published: Teach Yourself. Londra:

Hachette UK, 2010.

Rebecca, Lukens, Jacquelin J. Smith ve Cynthia Miller Coffel. Çocuk Edebiyatına Eleştirel Bir Bakış. Çev. Cenk

Pamay. İstanbul: Erdem Yayınları, 2018.

Thurlby, Paul. The Create Art Activity Book. Paris: Hachette Children's, 2018.