Soruşturma

"Yazdığım her kitapta kadın-erkek eşitliğine kıymet veririm"

Popüler kültür bağlamında alımlandığı için üzerine çok çalışmayan bir konu olsa da futbolun çocuk yazınında azımsanamayacak bir yeri var.

Popüler kültür bağlamında alımlandığı için üzerine çok çalışmayan bir konu olsa da futbolun çocuk yazınında azımsanamayacak bir yeri var. Akran zorbalığına dikkat çeken ve arkadaşlığı pekiştiren bir oyun olarak futbol; ötekine saygı, centilmenlik, iş birliği gibi kavramlarının işlendiği, kaybetmeye dayalı olarak öfke ve üzüntü duygusuyla baş edebilme becerisinin geliştirildiği bir temsil alanı olarak futbol; tarihsel bir olayın aktarımında araçsallaştırılan futbol… Hatta çocuk okura rol model sunma motivasyonuyla şekillenen biyografik futbol yazını örneklerinden söz etmek mümkün. Bu nedenle Çocuk Yazını yeni dosyasında “Futbol” konusuna odaklanıyor. Sizin de önce Dokuz Yayınları tarafından sonra Ephesus Yayınları tarafından yayımlanan futbol konulu iki farklı seri kitabınız var. Öncelikle sormak isteriz, sizi bu konuda yazmaya teşvik eden neydi?

Merhabalar, öncelikle sizlerle olmak ve en sevdiğim kitap serim üzerine konuşmak çok güzel. Sizlere de ilham vermesini umuyorum. Futbol temalı çocuk kitaplarının zevkle okunduğunu öğrendiğimde aklımda bir kıvılcım çaktı. Bunu koca bir ateşe çevirense gazete de okuduğum bir haber oldu. Ünlü bir futbolcunun yol kenarında kendisi için tezahürat eden bir çocuğu otobüsüne aldığı ve ona hediyeler sunduğu yazıyordu.Fotoğraftaki çocuk elindeki hediyelere öyle büyük bir mutlulukla sarılmıştı ki. Ancak yüzünde de tatlı bir korku vardı.

Her yazarın en büyük ilham sorusu olan “Peki ya böyle olsaydı hikâye nasıl olurdu?” sorusu aklıma gelir gelmez gözlerimin içi parladı. Peki ya bu çocuk ailesinin yıllardır devam ettirdiği mesleği yapmak için yetiştiriliyor olsaydı? Futbol hayaliyle işten arta kalan zamanda kendi kendine antrenman yapıyor olsaydı? “Futbol otobüsüne binen şanslı çocuk” olduğu bütün gazetelerde yayınlandıktan sonra futbolu çok sevdiğini herkese söyleyecek cesareti olur muydu? Futbol Profesörü ve Futbol Deha’sı serisi işte böyle ortaya çıktı.

 

Kahramanlarınızı seçerken popüler kültürün nasıl bir etkisi oldu? Çocuk yazını bağlamında okur beklentisi ve yayınevi tercihleri üzerine neler söyleyebilirsiniz?

En sevdiği karakterlerin çocukluk yaşantısını kim merak etmez ki? Başarılı futbolcuların çocukluk hayallerinden ve verdikleri emeklerden bahsederek çocuk okura ilham vermeyi hedef aldım. Okur popüler olanı sevdiğinden elbette yayınevleri de popüler olan temayı en iyi anlatan yazarları seçerek ilerlemektedir.

 

Futbol Profesörü Deha serinizde -diğer birçok yayınevinde olduğu gibi- Messi ve Ronaldo gibi olmayı kitabın kapağına taşıyan bir anlatı var. Kitaplarınızda kahramanların bu futbolcularla daha çok evrensel değerler ya da duyular bağlamında ilişkilendiklerini söyleyebilir miyiz? Çocuk okura bu tür değerlerin aktarımında futbolun işlevi nedir?

Bu eserde ana tema ve temanın işlevsel yönü her zaman “emek olmadan yemek olmayacağı” oldu. Dünyanın en çok kazanan en başarılı futbolcularının bile bir zamanlar güçsüz ve çaresiz olduğunu, hayallerine kavuşmak için çok çalıştığını; başarı için en az onlar kadar hayallere sarılmak ve çalışmak gerektiğini anlattım. Çocukların pedagojik yaş gelişimini de dikkate alarak öğrenmeleri gereken kültürel ve insancıl değerleri sevdikleri kişiler aracılığıyla onlara vermek işlevsel oldu.

 

Anlatı odağında düşündüğümüzde metinlerinizin kurgusunda bir anlatıcı olarak yazım dilinize de yansıyan sizce hangi ölçüt daha belirleyici, estetik kaygı mı? Bilgi mi? Şöyle de sorabiliriz çocuk okur için yazılmış bir edebi metinde futbol ve futbolcuların anlatıdaki işlevi nedir?

Tek işlevleri örnek olmak aslında. Bir de dikkat çekmek adına unvanları diyebilirim. Bu unvanları pedagog onayından geçirirken epey değiştirmemiz gerekse de çocukların kitap serisine gösterdiği ilgi her şeyin sonucunu verdi. “Böyle bir kitap olsa ve ben 13. yaşımda olsam kesin okudum” dediğim kitap türlerini yazdığım için estetik kaygı gütmüyorum. Çok sevilmesini de buna bağlıyorum.

 

Son olarak futbol ve toplumsal cinsiyet bağlamında bir takım oyunu olan futbol anlatılarında kadın kahramanların temsilinin azlığı üzerine ne söyleyebilirsiniz? Cinsiyet temelli bir futbol anlatısı çocuk okura ne söyler? Futbol konulu metinler yazan bir yazar olarak cinsiyet bağlamında karşılaştığınız bir olumsuzluk oldu mu? Okurlardan ne gibi tepkiler alıyorsunuz?

Yazdığım her kitapta kadın-erkek eşitliğine kıymet veririm. Bunu vurgulamak adına futbol kitabı bile olsa kız karakterlerin de kapakta yer almasını sağlayarak, bayan antrenör kullanarak, birlikte karar verme ve uygulama değerlerini esas alarak “Futbolun yalnızca erkek oyunu olmadığını” vurgulamaya çalıştım. Şimdiye kadar hiç olumsuz yorum almadım. “FUTBOLUN BİR ERKEK OYUNU DEĞİL BİR EKİP OYUNU” olduğunu anlatmak adına ekibin başarısı için birlikte hareket etme temasını esas aldığım içindir diye tahmin ediyorum.