Dosya

Sessiz Bir Anlatı İçerisinde Kâğıttan Şehir

İranlı çizer Nazlı Tahvili’nin metinsiz olarak sadece resimlerle anlattığı Kâğıttan Şehir adlı sessiz kitabı bir odanın içerisinde bulunan küçük bir çocuğun hikâyesini anlatmaktadır.

İranlı çizer Nazlı Tahvili’nin metinsiz olarak sadece resimlerle anlattığı Kâğıttan Şehir adlı sessiz kitabı bir odanın içerisinde bulunan küçük bir çocuğun hikâyesini anlatmaktadır. 2015 yılında yayımlanan bu eser sadece çocukların değil yetişkinlerin de hayal dünyasına hitap etmektedir. Kâğıttan Şehir kurgulanmış küçük başkahramanı üzerinden bireylerin kendi dünyalarını, şehirlerini kurarken nasıl bir eylem içinde olduklarını çizgilerle ortaya koyar ve bu dünyaların sınırları içinde kalmanın engellediği yeni dünyalara açılan pencerelerle farkındalık edinmenin önemini öne çıkarır.

Sessiz kitabın başında, küçük bir çocuğu, küçük bir camı olmasına rağmen dışarıyı görmeyen bir odanın içerisinde kâğıttan yaptığı birkaç oyuncağıyla (araba, at ve ev) oynamakta olduğunu fakat aynı zamanda dikkat çekici bir şekilde camdan gelen ışık hüzmesine bakarken görülür. Anlatının sonraki sayfalarında camdan gelen ışığa karşı ilgisini yitiren küçük çocuk kâğıttan evler, gemiler, atlar, insanlar yapmaya başlar.

Resimlenen bu anlatıda dikkat çeken ilk nokta kahramanın oyun kurma sırasıdır. Küçük kahraman ilk olarak kâğıttan evler inşa etmeye başlar (Tahvili, 3). Sonrasında gemiler inşa eden kahraman yaptığı bu gemilerden bir tanesini kullanarak kâğıttan yaptığı denizi aşarak yine kendisinin yapmış olduğu kâğıttan insanlara ve atlara ulaşır (4-13). Hayal dünyası belki de günümüz toplumunda şekillenen kahraman dış dünyada olup bitenleri kendi oyununa dönüştürmektedir. Sadece kent yaşamını deneyimleyen kahraman kendi küçük odasında hayal dünyasını kullanırken yine deneyimlediği dış dünyayı yansıtır. Kâğıttan evler arasında kâğıttan insanlarıyla birlikte kendi şehrini inşa etmiştir. Şehirleşme ile hayatlar, binalar ve insanlar arasında sıkışıp kalmıştır. Bu sessiz anlatıda, bireylerin kendilerinin kurduğu ve belki de sıkışıp kaldıkları dünyalarından/kentlerinden çıkmaya cesaretleri olmayışı alttan alta vurgulanır. Ya da bireylerin kendi kentleri içerisinde o kadar yoğun ve meşgul yaşamalarının  dışarıda neler olup bittiğinin farkına varmamalarına sebep olması öne çıkarılır. Belki de kentler dışında başka hayatlar olduğunu fark etmeyi sağlayacak bir öncüye ihtiyaç vardır.

Kâğıttan Şehir anlatısında öncü, kentler dışındaki dünyaya açılmayı sağlayan o küçük odanın küçük camından giren “kuş”tur. Kahraman kâğıttan şehrinin arasında kâğıttan insanlarla birlikte oynarken camdan içeri giren bu kuşun farkına varır (9). Kuş odanın içerisinde dolaştıktan sonra girdiği küçük camdan tekrar dışarıya çıkar (9-13). İllüstrasyonda kahramanın ve kâğıttan yapmış olduğu insanlarla atların şaşırarak kuşun dışarı çıkışını seyrettikleri görülür. Kuşun çıkıp gittiği nasıl bir dünya olacaktır ki bu odanın içerisinde küçük kahramanla ve onun kâğıttan şehrinde kendisi ile birlikte kalmamıştır? Anlatıcı anlatıda küçük çocuğun kuşun peşinden koştuğunu resmetmiştir (10). Kuşun odadan ayrılmasının ardından kahramanın bu kez kâğıttan kuşlar yapmaya başladığı görülür (14). İllüstrasyonun bu kısmında kahramanın odasına gelen kuşun kendisi ile oynamasını ve kahramanın kâğıttan kentinden gitmesini istemediği sonucu çıkarılabilir. Bunun üzerine küçük çocuk kuşun kendi dünyasına tercih ettiği o dünyayı merak eder ve böylece camdan dışarı çıkmasını sağlayacak bir merdiven inşa eder (23). Bu merdivenle birlikte küçük kahraman bambaşka bir dünyaya kapılarını açacaktır. Bu dünya kendi kâğıttan şehrinden çok farklıdır. Daha canlı, kâğıttan binalarının ve kâğıttan insanlarının arasında sıkışıp kalmaktan onu kurtaracak bir dünya olacaktır. Işık huzmesinin geldiği ve erişemediği o pencere artık yeni dünyalara açılışının da ana yolu olacaktır.

Anlatıda dönüm noktası olan kuşun özgürlüğü temsil ettiği söylenebilir. Kent yaşamının sıradanlığı içerisinde belli kalıplarda şekillenen insan özgür olduğunu düşünse de işin aslı çoğunlukla öyle değildir. Şehir hayatının bireye öğretisi ne ise onu yapmanın ötesine geçilememesi çoğunlukla karşılaşılan bir durumdur. Bu sessiz anlatıda öne çıkarılanın “gerçek özgürlük” olduğu ve biçilen sınırların dışına çıkıp kendini keşfedip ona göre yaşamanın öneminin vurgulandığı görülür. Küçük odasında kendi kentini oluşturan kahramanın oluşturduğu kâğıttan evler, kâğıttan insanlar, kâğıttan gemiler gibi kentin sınırları ve sıradanlığı kuşun uçarak ulaştığı o dünya kadar ilgi çekici değildir. Sıradanlık ve sınırlar anlatıcının kâğıttan kenti çizerken renksiz olarak resmetmesinden anlaşılabilir ki bu renksizlik içerisinde odaya giren kuşun renkli ve canlı olması, istediği yerde dolaşması ve camdan tekrar çıkıp gitmesi özgürlüğe sahip olmasıyla ilişkilidir. Kahramanda -aslında her ne kadar kendi kurmuş olduğu kentte yaşasa da kentin sınırlayıcılığı ve sıradanlığından rahatsızlık duyuyor olacak ki- bu canlı ve renkli kuşu görünce kuşun özgürce davranışlarına karşı bir merak duygusu uyanır. Bunun üzerine küçük kahramanın kâğıttan kuşlar yapmaya ve bunlarla oynamaya başlaması görülür fakat yaptığı bu kuşlar da renksizdir ve özgürce dolaşamamaktadır (14-17). Yine kuşlarla oynadığı sırada bu kuşlardan biri camdan dışarı çıkar (19). Bu, canlı kuşun dışında camdan dışarı çıkan ikinci kuştur ilki gibi canlı olmasa da. Böylece kahramanın merakı daha da büyür ve kâğıttan merdiven inşa etmeye başlar. Bu merdiven sayesinde camdan dışarıyı görmekle kalmayacak kendi dünyasından çıkacaktır da. Sonunda camdan dışarıya ulaşan kahramanımızı bambaşka, farklı renklerle dolu bir dünya beklemektedir.

Kısacası şehirleşme ve onun getirdiği şehir deneyimleri ile hayatlar sınırlansa da kendini keşfedip bu sınırları aşmak, dışarıda başka dünyaların olduğunun farkına varmak mümkündür ve metin bunu başta küçük okur olmak üzere şehir yaşamında rolü olan herkese iletir. Anlatıcı bu sessiz kitabında okuru sessizlikle ve yalnızca çizimlerle bir farkındalığa ulaştırmaya çalışır ve bunu çarpıcı biçimde de gerçekleştirmiş görünür.

 

Kaynakça

Tahvili, Nazli. Kâğıttan Şehir. Res. Nazlı Tahvili. İstanbul: Redhouse Kidz, 2015.