Dosya

Bir Tüketim Nesnesi Olarak Kitap: Kokulu Kitaplar

Koku Türk Dil Kurumu sözlüğünün ilk tanımıyla küçük kimyasalların burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygudur (TDK). İkinci ve daha yaygın tanımı ise “güzel kokmak için sürülen esans” olarak bildiğimiz parfümle aynı anlamdadır.

Koku Türk Dil Kurumu sözlüğünün ilk tanımıyla küçük kimyasalların burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygudur (TDK). İkinci ve daha yaygın tanımı ise “güzel kokmak için sürülen esans” olarak bildiğimiz parfümle aynı anlamdadır. Koku hissi kişiden kişiye değişen ve cinsiyet, yaş, sağlık durumu gibi durumlardan etkilenen bir histir. Günde ortalama 20.000 nefes aldığımız ve her nefeste binlerce farklı koku molekülüne maruz kaldığımız düşünüldüğünde koku almanın kaçınılmaz bir uyaran olduğu sonucuna varırız (Ünver Fidan 751).

İnsanlar sevmediği ve kendisine zarar verme ihtimali olan bir koku aldığında uzaklaşma, sevdiği, güven veren ve ihtiyacına ulaştıracak kokuya ise yaklaşma eğilimi gösterirler; dolayısıyla hoş bir deneyimle kodlanmış koku algıladığımızda farklı, bilinmeyen ve tehlike riski taşıyan bir koku algıladığımızda farklı tepkiler veririz (Ünver Fidan 749). Yapılan araştırmalar kokulu ortamı kokusuz ortama tercih ettiğimizi ve hoş kokulu bir yerde daha fazla zaman geçirmeye meyilli olduğumuzu göstermiştir. Kokulara verdiğimiz tepkiler kişilere, ortamlara ve ürünlere kolaylıkla yansıyabilmektedir (Gürdin 2163).

Koku duyusu, pazarlamanın bir kolu olan duyusal pazarlamanın temel aldığı duyulardan biridir. İnsan duygularının %75’i kokularla tetiklenir ve bu oran satın alma davranışını etkileyen azımsanamayacak bir orandır (Gürdin 2164). Çok güçlü bir duyu olan koku alma, kaygı, güven, anılar, algılar ve hafıza üzerinde ciddi etkileri olan duyguları bazen tetikler bazen de engeller. Birçok firma kokunun böyle bir etkiye sahip olduğunun farkındadır ve ürünlerinde bunu kullanır (2164). Pazarlamacılar da kokunun üründe ve ürüne ilişkin hatırlatıcı unsurlarda bulunmasıyla ürünün cazibesini artırarak varsa geçmişle bir bağ kurulmasını sağlamış ve satış rakamlarını artırmışlardır (2165).

Kokular günlük hayatımızın önemli bir parçası olarak kabul edilir. İnsanlar kendini iyi hissetmek için hoş bir kokuya gereksinim duyabilirler. Kokular ve parfümler çok çeşitli tüketici ürünlerinde kullanılmaktadır. Koku kullanım yelpazesinin bu kadar geniş olma nedeni bazı ürünlerin kullanım miktarını artırmak bazılarının ise özlerinde var olan olumsuz kokuyu bastırmaktır. Üstelik koku pazarlamasının dallarından biri olan ürün kokusu şimdiye kadar birçok kırtasiye malzemesinde karşımıza çıkmıştır: Kokulu silgi, kokulu kalem, kokulu defter gibi ürünler kırtasiye pazarının gözdesi olan ürünlerdir. Bir ürünün adında sadece “koku” kelimesinin yer alması bile o ürünün cazibesini artıran bir unsurdur.

Kitap ve yayıncılık sektörü de son beş yıldır bu pazarlama stratejisini aktif olarak kullanmaktadır. Bu yazımda değineceğim kokulu kitapların ilk serisi 2014 yılında basılır. Bu serideki bazı kitapların sadece isminde “koku” kelimesi geçer, bazılarının ise sayfalarına sentetik kokular zerk edilmiştir. Yetişkinler için basılan ilk seri beş kitaptan oluşmaktadır ve “Kokulu Kitaplar Serisi” başlığında yayınlanır: Menekşe Kokulu Hikâyeler, Papatya Kokulu Hikâyeler, Manolya Kokulu Hikâyeler, Yasemin Kokulu Hikâyeler, Çay Kokulu Hikâyeler, Kahve Kokulu Hikâyeler. Bu seri içinde yer alan her kitap, kolektif yazarlar tarafından yazılan kısa, etkileyici kişisel gelişim hikâyelerinin birleşmesinden oluşmaktadır. “Okurken içinizi huzurla dolduracak, yüreğinizi ısıtacak, iyilik, sevgi, dostluk ve mutluluğu dile getiren birbirinden güzel 42 adet hikâye” (Derince, Manolya Kokulu Hikayeler), “içerisinden pek çok ders çıkarabileceğiniz 51 adet hikâyesiyle baş ucu kitabınız olmaya aday”, “hayata karşı umudunuzu kazanmanızı sağlayacak 41 adet hikâyesiyle kalbinize dokunuyor” ve “dostluk, sevgi ve mutluluk kavramlarına farklı açılardan bakan 53 adet hikâye” gibi benzer sözlerle tanıtımları yapılmaktadır. Bu hikâyeler çoğunlukla internet ortamında veya sosyal medyada dolaşımda olan anonim anlatılardan oluşmaktadır. Edebi bir niteliği olmayan oradan buradan toplama hikâyelerin başına yine aynı sosyal ortamlardan bulunan alıntılar serpiştirilmiştir. Bu alıntılar arasında sosyal medyada Oğuz Atay’a, Cemal Süreya’ya ve Turgut Uyar’a atfedilen fakat onlara ait olmayan sözlere de rastlanmaktadır (Derince 26,105).

Kokulu kitapların çocuk edebiyatındaki ilk örnekleri Amerika ve Avrupa’da kız çocuklarını ayrı bir pazar olarak gören çocuk kitapları endüstrisi üreticilerinin “kız kitapları” diye bir tür yaratmasıyla ortaya çıkar. Moda endüstrisinde olduğu gibi yoğun pembe renklerin kullanıldığı kokulu kitaplar üretilmeye başlanmıştır (Akcan). Kokulu çocuk kitapları ülkemizdeyse masallarla pazarlanmaya başlar. Kokulu masallar serisi kokulu hikâyelere göre daha geniş bir skalaya sahiptir. Şimdiye kadar çilek, çikolata, böğürtlen, mandalina, karpuz, vanilya, portakal, frambuaz, kakao, ananas, kivi, incir, karamel, kayısı, şeftali, karadut, limon, elma, kayısı, vişne, kiraz, Hindistan cevizi kokulu masallar yayınlanmıştır. Kokulu hikâyeler serisinde olduğu gibi kokulu masallar serisi de derleme masallardan oluşur. La Fontaine ve Ezop masallarından, Nasreddin Hoca fıkralarından ve çeşitli halk hikâyelerinden devşirme masallar derlenmiştir. Özensiz bir derleme ile sunulan masalların bazıları başından veya sonundan kırpılmış, bazılarına orijinal hikâyede olmayan gereksiz ayrıntılar eklenmiştir (Derince). Masalların aslında sadık kalınmamış birçok masalda kahramanın adına dahi yer verilmemiştir. Dil ve üslup açısından bir bütünlük sağlanmadığı için edebi derinlikleri yoktur. Hitap ettiği yaş grubu yayınevi tarafından belirtilmemiştir. Bazı satış sayfalarında yaş aralığı 0-3 olarak belirlenmiştir. Her kitabın 250-300 sayfa olduğu göz önüne alındığında doğru bir yaş aralığı tespit edilemediği görülür. Resimleme açısından da başarısızdırlar, masalların arasına çizgi filmlerden yakalanan sahneler bazı baskılarda siyah-beyaz, bazı baskılarda renkli baskı olarak serpiştirilmiştir (Derince). Seçilen masallarda çocuklara uygun olmayan alt metinler yer almaktadır. Şiddet, intikam ve intihar gibi öğeler birkaç masalda olumlanmaktadır (Derince).

Kokulu kitaplar sadece kırtasiye ve kitabevlerinde değil, zincir marketlerde ve alışveriş merkezlerinde de satılmaktadır. Albenili kapakları ve hediye ayraçlarıyla kitabı çocuklar için salt tüketim nesnesine dönüştürürler. İçerik konusunda bilinçli olmayan aileler tarafından sıklıkla tercih edilmektedirler. Özellikle kız çocukları tarafından kokuları ve süslü ayraçları sayesinde rağbet görürler.

Kokulu kitapların diğer ve en ciddi olumsuz yönü içerisinde barındırdığı sentetik koku maddeleridir. Her ne kadar kitapların başında çocuklar için zararlı olmayan kimyasallardan elde edildiği yazsa da sentetik kokuların uzun vadede zararları hâlen araştırılmaktadır. Sentetik kokular alerjik bünyeli, astım ve diğer üst solunum yolları rahatsızlıklarından birine sahip olan çocuklar için tehlikelidir.

Özellikle okullarda birbirinden farklı ürün kullanımı ve bunların ortama taşınımı kalabalık bir ortamdaki maruziyet dozunu artırabilir ve duyarlı çocuklarda hassasiyet gelişebilir. Dolayısıyla çocuklarda hassasiyeti fazla geliştirmemek ve alerjik astım başlangıcını engellemek için sadece kirli havadan, tozdan değil, aynı zamanda kişisel bakım ürünlerinden, çocukların kullandığı kırtasiye malzemelerine kadar içerikleri konusunda bilinçli olup maruz kalacakları dozu özellikle solunum yoluyla olanları önlemek amacıyla bilip onları koruyacak yolları bulmamız gerekmektedir (Sofuoğlu 175).

Çocuklarında yukarıda saydığımız rahatsızlıklardan biri olan aileler böyle ürünlerden uzak dursa da okuldaki diğer öğrencilerde ve hatta okul kütüphanelerinde bu kitaplara rastlanmaktadır. Bu da hassas çocukların bu kokulara kolaylıkla maruz kalmalarına neden olur.

Sonuç olarak, kokulu kitap örneğinde gördüğümüz gibi duyu pazarlamasının bir alt dalı olan ürün kokusu, bir nesneyi satın alma davranışımızı önemli ölçüde etkilemektedir. Salt biçimsel özellikleri ve hoş kokularıyla çocukları ve aileleri etkileyen kokulu kitaplar serisi, kitabı tüketilecek bir nesne konumuna indirgemektedir. Çocuklar serinin diğer kitaplarına sahip olmak isterler çünkü kokularını merak etmektedirler. Kitap satış sayfalarında kokulu kitaplarla ilgili yorumlara baktığımızda yapılan olumsuz eleştiriler yeterince kokmadığı hususundadır. Kitaptan alınacak edebi zevk ikinci plana atılmıştır. İçerik olarak sığ, dil ve anlatım açısından eksik olmaları; masallardaki olumsuz alt metinler ve çocukların için zararlı olan sentetik kokularından dolayı kokulu kitaplar çocuk edebiyatında nitelikli bir yerde durmamaktadır.   

 

Kaynakça

Akcan, Özlem. Topla Saçlarını Rapunzel, Deyyus Merdivenleri Kullansın. 12 Mart 2020. 26 Aralık 2020.

<http://esitlikadaletkadin.org/ozlem-akcan-yazdi-topla-saclarini-rapunzel-deyyus-merdivenleri-kullansin/>.

Derince, Ender Haluk. Böğürtlen Kokulu Masallar. İstanbul: Yakamoz Yayıncılık, 2016.

—. Çikolata Kokulu Masallar. İstanbul: Yakamoz Yayıncılık, 2015.

—. Manolya Kokulu Hikayeler. İstanbul: Yakamoz Yayınları, 2014.

—. Muz Kokulu Masallar. İstanbul: Yakamoz Yayıncılık, 2017.

—. Papatya Kokulu Hikayeler. İstanbul: Yakamoz Yayıncılık, 2014.

Gürdin, Bahar. «Kokunun Tüketici Satın Alma Davranışı Üzerindeki Etkisi.» İşletme Araştırmaları Dergisi (2019):

2160-20175.

Sofuoğlu, Aysun. «Sentetik Koku Maddelerinin İç Hava Kalitesine Etkileri.» 12. Ulusal Tesisat Mühendisleri

Kongresi. İzmir: Makine Mühendisleri Odası, 2015. 167-177.

TDK. Türkçe Sözlük. 11. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 2011.

Ünver Fidan, Reyhan. «Koku Duyusunun Diğer Duyulardan Farkı ve Farklılığın Evrimsel Perspektifle

Değerlendirilmesi.» Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi (2018): 743-756.